Mimar Sinan Eseri Esenler Avasköy Su Kemeri
İstanbul, Esenler ilçesindeki en önemli tahi eserlerinden birisi olan Atışalanı, Kemer Mahalesine de ismini veren Osmanlı dönemi 16. Yüzyıl, Mimarbaşı Koca Mimar Sinan'ın su mimarisi eseri tarihi Avasköy Su Kemeri. Osmanlı su iletim sistemlerinin önemli bir parçasıdır. Tarihi su kemeri; Avasköy Kemeri, Karakemer, Tekkemer ve Yılanlı Kemer gibi isimleriyle bilinir.
En son, 11.01.2024 tarihinde, Esenler Araştırmaları kapsamında yerinde, sahada etraflıca inceleme fırsatı bulduğum Avasköy Kemeri İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 08.03.1995 tarihli ve 6442 nolu kararı ile korunması gerekli kültür varlıgı olarak tescil edilmisti.
Avasköy Kemeri mevki olarak; İstanbul ili, Esenler İlçesi, 245 pafta, 370 ada, 14 parselde yer almaktadır.
Esenler, Atışalanı, Kemer Mahallesi, 943 Sokak'ta yerleşim yeri içeresinde bulunmaktadır. Kemer, konumu itibariyle; Doğu batı istikametinde olup
Su isale hattının kemere giriş yeri olan batı ucunun başlangıcı yerleşim yeri ve asfalt bir yolun kenarında başlamaktadır. Şehre giden hattın doğu ucunun bitiminde ise, Esenler Kemer Mezarlığı duvarı ile birleşerek nihayetlenmektedir.
Kemerin kuzey tarafında ise; kemerin orta açıklığından geçerek paralelinde batı istikametine doğru giden asfalt bir yol mevcuttur. Bu yolun trafiğe kapatıldığı görüldü. Yolun bitişiğinde ise çok yakın bir konumda olan, kot olarak biraz daha yüksekte Atışalanı Elektrik Trafo Markezi mevcuttur. Güney cephesinin batı tarafı ise 2024 Ocak itibariyle maalesef hala çok katlı betonarme binaların kemere neredeyse bitişik konumda olduğu görülüyor. Sevindirici olan ise, bu binaların boşaltıldığı ve bir çalışma olduğu görüldü. Güney cephesinin doğu tarafında yaklaşık 20 m’lik bir boşluktan sonra yakınında Kemer İlkokulu mevcuttur.
Kemerin yakın çevresinde ise İstanbul Sehirlerarası Otobüs Terminalinin yaklasık 1 km kuzeyinde, Bayrampaşa, Sebze ve Meyve Halinin ise yaklasık 300 m. batısında bulunmaktadır.
Esenler, Atışalanı Kavasköy Kemerine Bayrampaşa İlçesi, Yıldırım Mahallesi’ndeki Alipaşa Kemerinden güneybatı yönüne yapılacak 20 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılabilen mesafededir. Avasköy Kemerinin bulunduğu bölgeye yöre halkı "Eski Mezbahane" adını vermektedir.
Esenler sınırları içerisindeki iki su kemerinden birisi olan Avasköy (Kavasköy) Kemeri Halkalı su şebekesinin bilinen son kemeridir. Bölge halkının kendisinden önceki Roma veya Erken Bizans dönemi eseri olan Mazul kemer (Mâzul / Mazlûm) kemerden sonra olduğu için bu kemere "İkinci Kemer" de dediği bilinmektedir.
Kemerin inşaa maksadı ve işlevi husunda ise; Atışalanı’ın kuzeyinde bulunan Avasköy Kemeri Halkalı Suları’nın alt kolu olan Süleymaniye Suyolu’nun Aypah kolu üzerinde bulunmaktadır. Suyolları isale hattına ait olmakla birlikte üzerinden Beylik Suyolu da geçmektedir. Avasköy yakınındaki Çamurlu Dere üzerinden bulunan kemerin olduğu yerde Roma döneminde küçük bir su kemerinin olduğu naklediliyor.
Osmanlı Devletinin Başkenti İstanbul, Payitahtın imparatorluğun idare edildiği Topkapı Sarayı ve Yeni Saray’ın ihtiyacı olan su da tarihte çeşitli dönemlerde onarımlar geçiren Avasköy kemerinden geçmekteydi.
Menbağlarının adını taşıyan Halkalı Suyolu üzerindeki Avasköy Kemeri, Atışalanı köyiçindeki Maksem, sebilinden (Süleymaniye suyu ve Beylik suyu kubbeleri) geçtikten sonra sonra İstanbul sur içindeki saray, camiler, meydan çeşmeleri gibi resmi ve sivil pek çok önemli yapılara su taşımak için yapılmıştır. Süleymaniye Camii ve külliyesi başta olmak üzere Süleymaniye, Edirnekapı ve Fatih camilerine de buradan su gidiyordu.
Kemerin inşaa tarihi Miladi olarak 1550 – 1557 arasında inşaa edilmiştir.
Avasköy Kemerinin inşaa tarihi gösteren mevcut bir kitabesi yoktur. Bu sebeple kesin bir tarih verilemiyor. Su yapıları hakkında, Topkapı Sarayındaki önemli çalışmaları ile tanınan, ve bu konuda eserler vermiş olan Prof. Dr. Kazım Çeçen'e göre; tarihi Avas Köyü kemeri
Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın yaptırdığı Süleymaniye suyolunun 1559 yılından önce tamamlandığı bilindiğinden; bu sistemin bir parçası olan Avasköy Kemer’inin inşasının da 1559’dan önce tamamlandığı düşünülmektedir.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan’a inşaa ettirdiği Süleymanine Camii ve külliyesinin inşaatı Hicri 957 Miladi 1550’de başlayıp Hicri 964 Miladi, 1557’de tamamlandığına göre, Süleymaniye suyollarının inşa tarihinin de 1557 den önce olduğu ifade edilmektedir. Süleymaniye Suyolunun 1559 senesinde yazılan bir emirnameden kemerin bu tarihten önce kesin olarak inşaa edildiğini ve mevcut olduğunu gösteriyor.
Süleymaniye Külliyesine su getiren Süleymaniye Suyolu üzerinde olan kemer, Miladi 1557'ye göre 2024 senesi itibariyle Avasköy kemeri yaklaşık olarak 467 yaşında.
Bu kemerin yapısındaki zarafet ve uygulanan teknik, Mimar Sinan yapısı olduğunu açıkça göstermektedir. Mimar Başının, Uzun Kemer, Paşa Kemeri ve diğer inşaa ettiği kemerlerde uyguladığı çıkıntılar, tepede sıfır olacak şekilde yapılan payandalar, bu kemerde de benzer şekilde uygulanmıştır.
Osmanlı Devleti’nin ve Türk-İslam Tarihi’nin en büyük mimarı olan Mimar Sinan’ın yaptığı eserlerinin listelerinin de verildiği Tezkiretü’l-Bünyan ve Tezkiretü’l-Ebniye gibi eserlerde ismi geçmektedir.
Avas kemeri tarihi kaynaklarda; T.C. Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü’nde bulunan ve Avasköy kemeri ile ilgili oldugu tahmin edilen toplam dört adet belge bulunmaktadır.
Sai Mustafa Çelebi’nin yazdıgı Tezkiret-ül-Bünyan isimli eserlerde “Müderris köyü kurbündeki kemer” ifadesi ile yani günümüzdeki ismi ile Metris yakınındaki kemer şekilde bahsedilir.
Fatih sultan Mehmet tarafından hocası Alaaddin Tusi’ye verildiği için Müderris Köyü diye anılan bu alan günümüzde Esenler Kemer Mahallesi yanındaki boş araziyi ve mahallenin bir kısmını ifade etmektedir.
Türkiye’nin su mühendisliği ve suyolları konusunda en önemli araştırmacısı olan Prof. Dr. Kazım Çeçen’in yaptığı incelemelerde Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde bulunan 1161 / 1748 tarihli bir haritada Müderris Köyü Avasköy’ün bugünkü adıyla Atışalanı’nın hemen yanında çizilmiştir. Bu haritaya göre Müderris Köyü’nün Metris Çiftlik olduğu ve bahsi geçen kemerin de 11 açıklıklı ve bir katlı Avasköy Kemeri olduğu anlaşılmaktadır.
Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebiye göre Avasköy Kemeri; Ünlü Osmanlı seyyahı, Evliya Çelebi, İstanbul’u anlattığı seyahatnamesinin birinci cildinde su kemerlerinin vasıflarını anlatırken “Müderris Köy Kemerleri de 60 arşındır, ne kadar kemer olduğunu bilmiyorum. Bu kemerin temelleri Galata Kulesi kadar derindir” şeklinde kendi üslubunca Avasköy Kemerini tarif etmiştir.
Tarihi haritalarda ise; Çok açıklıklı olarak gösterilen, “Litros köyü kurbünde olan kemer” şekilde ifade edilen Atışalanı Avasköy Kemeri kastedilmektedir. Litros günümüzdeki Esenlerin merkezini oluşturan Bizans döneminde Dörtyol mevkiinde bulunan Rum tebanın yaşadığı köyün eski adıdır.
Avas (Atışalanı) köyü arazilerinden geçen su yolları ve su yapıları nedeniyle bir Su Yolcu köyü konumundaydı. Su nazırı, suyolcular kethüdası, suyolcular çavuşları, katipleri, korucuları gibi, görevlilerin haricinde Su Yolcu köylerinde görevli usta, kalfa ve çırak olarak suyolundaki yapıların bakım, onarım ve korumalarından sorum idiler. Bu hizmetlerin karşılığınsa ise suyolcu köylerine ve görevlilere vergi muafiyeti gibi bazı imtiyazlar tanınmıştı.
Osmanlıda su Nezareti’nde görevli şahısların görev ve yükümlülüklerine dair çeşitli kayıtlar vardır.
Bunlardan bir tanesi “Umûm bendlerün civârında bulınan havzlarla kemerlerün mesâfelerini ve ba‘zı çeşmelerün ve suyolı nizâmâtınun” defteridir.
Kemerin mimarı ve teknik özellikleri olarak, Osmanlı Devleti’nin ve Türk İslam Tarihinin en büyük mimarı olarak dnya çapında kabul edilmiş olan Mimar Sinan veya Koca Mi'mâr Sinân Ağa, Osmanlı İmparatorluğu'nun 16. yüzyılda görevli başmimarı ve inşaat mühendisidir. Mimarbaşı kariyerinde önemli eserler veren ve Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde başmimar olarak görev yapan Mimar Sinan, yapıtlarıyla geçmişte ve günümüzde dünyaca tanınmıştır. Atışalanı tarihi Avasköy Kemeri, Mimar Sinan'ın Esenler'deki mührü niteliğindedir.
Mimari yapı teknik özellikleri olarak; Süleymaniye Suyollarına ait haritada bu kemer 11 gözlü, Topkapı Sarayı Müzesi III. Ahmet kitaplığındaki 1607 tarihli haritada ise 12 gözlü, 1748 tarihli haritada ise yine 12 gözlü olarak çizilmiştir.
Avasköy Kemerinin Osmanlı zamanında birkaç kez tamir geçirdiğini Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Osmanlı Arşivleri’nde bulunan belgelerde görmekteyiz.
Tamiri ile alakalı bir vesikada 1737 senesinde kemerin tamiri için 831,5 kuruş tahsis edildiği yine bu belgelerde görülmektedir.
Avasköy Kemeri’nin doğu batı yönü dogrultusunda uzanan dolu duvarlar kemerin vadiyi aşmasını saglayacak yapıyı ayakta tutan taşıyıcı sistem oluşmasında önemli bir role sahiptir.
Tarihi Avasköy Su Kemeri 164.50 m uzunluğunda yapılmıştır. (Çeçen, 1991, Ek P2)
Günümüzdeki kayıtlardaki toplam uzunluğu ise: 109,5 metre olarak kayıtlara geçmiştir.
Benim yaptığım hesaplamalara göre kemer, restorasyon sonrası en son uzunluğu ise 153 Metre’dir.
Tek katlı, kârgir olan yapı bir sıra sivri kemerden oluşmaktadır. Yapı 11 gözlü, yani 11 kemer açıklığına sahiptir. Göz açıklığı: 4.45 metre ile 4.50 metre arasında değişmektedir.
Kemer ayaklarında 2.30 m. ile 2.56 m.dir. Ortada yer alan altıncı kemerdeki göz açıklığı ise 6 metredir. Kemerin yüksekliği ise 10,3 metre olarak hesaplanmıştır.
Mimari Unsurları; Kemerin inşasında dış yapısında sert kalker yapıdaki kolay işlenen, hava (karbondiyosit) ile teması arttıkça sertleşen özellikteki, açık renkli, yüksekligi 20 ile 35 cm. arasında değişen büyüklükteki küfeki taşı blokları ile inşa edilmistir.
Duvar örme tekniği olarak kemer bedeni, yapılırken kullanılan cidar taşlarının derinligi 15 ile 60 cm arasında degişmektedir. İç çekirdek örgüsü ise moloz taşlardan oluşmaktadır. Kemerlerin inşasında taş blokları birbirine baglamak amacıyla metal kenet, zıvana gibi demir elemanlar kullanılmıştır. Kemer kesme taş örgü tekniğinde inşa edilmiştir.
Kemerler arasındaki taşıyıcı ayaklar üzerinde zemine doğru genişleyen payandalar yapılarak dayanıklılığı ve taşıcı kabiliyeti artırılmıştır.
Su, kemerin üzerinde su kanalı yerine künk borular ile taşınmaktadır. Üst kısmında, kemer duvarının üstündeki kalın harçlı moloz taş dolgu içine yerleştirilen yan yana yerleştirilmiş pişmiş kil topraktan mamül, olan künk dizisinin kalıntıları görülmektedir.
Kemer üzerinden geçen Beylik ve Süleymaniye Suyolları’na ait künkler 21 cm iç çapı 35 cm. x 65
cm. boyutlarındaki tugla ve harç ile inşa edilmiş kapalı bir galeri içerisine yerlestirilmiştir.
Günümüzde ise restorasyon sonrası iki ayrı su isale hattını oluşturan, pişmiş toprak künkler yenilenmiş olarak giriş ve çıkış noktalarında açıkta olup görlmektedir.
Kemer 2009’da restore edildi. Kemerin etrafında 1970'lerde başlayan gecekondu kaçak yapılaşma ile gecekonducular için bir "taş kaynağı" haline gelmiş durumdaydı.
Esenler yerleşim bölgesinde kalan Avasköy Kemeri’nin batı yarısının güney cephesine konutlar 2 ile 3 metreye kadar yaklaşmış durumdadır. kemerin etrafında çarpık yapılaşma neticesinde birçok bina inşa edilmiştir.
Kemer, İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında koruma altına alınmasına rağmen uzun bir süre ilgisiz ve bakımsız kalmıştır.
Restorasyon'dan önce önemli ölçüde tahrip ve harap olmuş haldeydi. Geçmiş dönemlerde hafriyat kamyonları kemerin çevresine çöp, moloz ve toprak dökerek bu tahribatı daha da büyük boyutlara çıkarmıştı.
Daha sonraki senelerde betonarme binalar tarafından hayli zarar görmüş, bu konuda mahkeme açılmış, TBMM'de konu ile ilgili olarak soru önergesi dahi verilmişti.
Tarihi Avas Kemeri onarım, iyileştirme ve yenileme vetiresinde; 2007 Senesi, Esenler Belediyesi Kemerin daha kolay korunması için bir okul projesi kapsamına dâhil edilmesini teklif etti. 2009 Senesinde Esenler Belediyesi, Belediyesi Başkan, Mehmet Tevfik Göksu ve ekibinin girişimleri ile hazırlanan ve kemerdeki bozulmaların ayrıntılı olarak anlatıldığı raporla birlikte başarılı bir restorasyon süreci geçirmiştir. Ayrıca 2013’te ise su kemerinin taş duvarları Esenler Belediyesi tarafından kumlama yöntemiyle temizlenerek, daha temiz bir görünüme kavuştu. Yüzeyi de aynı renkte olacak şekilde yenilendi.
O günden bu güne devam eden yoğun yenileme çalışmaları ile daha dayanıklı bir şekilde günümüze ulaşmıştır.
Bu muazzam Avasköy Su Kemeri inşaa ettiren Osmanlı İmparatorluğu'nun 9. padişahı ve 88. İslam hâlifesi Yavuz Sultan Selim Han ve muhteşem eserlerin mimarı Mimar Sinan su gibi aziz olsun.
Bizler de ecdadımızın hatırası bu nadir tarihi eserlerimizi gerektiği önemi vererek korumalı ve gelecek nesillere kültür mirasımızı nakletmeyiz. Çocuklarımıza, gençlerimize yüzyıllardır ayakta olan eserlerimizle ne kadar büyük ve köklü bir medeniyetin ve ecdadın evlatları olduğumuzu unutturmamalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder