4 Mart 2024 Pazartesi

Esenler'in Endemik Çiçeği İstanbul Nazendesi

Esenler'in Endemik Çiçeği İstanbul Nazendesi 

Bir dünya şehri olan İstanbul, iki kıta, Asya ve Avrupa, iki deniz Karadeniz ve Marmara denizlerinin oluşturduğu iklim koşulları nevi şahsına münhasır, başka bir benzeri olmayan iklim koşulları oluşturmaktadır. Engebeli, tepe ve vadilerden oluşan, Çinçin ve Ayvalı derelerin aktığı ve tepesinden rüzgarın eksik olamadığı dünyada sadece Esenler’de yetişen ender bir bitki olan nefis kokulu İstanbul Nazendesi çiçeğinden sizlere bahsedeceğim. 

Günümüz insanı, modern hayatın keşmekeşinden, trafiğin gürültüsünden, betonarme yapılaşmanın gölgesinden sıyrılıp hoş kokular teneffüs etmek, hoş renkler temaşa etmek üzere İstanbul’un, Esenlerin nadide bitkilerini yeniden hatırlamak sizi de heyecanlandırmıyor mu?

Endemik bitkiler, yani nadir türler, yeryüzünün sadece belirli bölgelerinde yayılış gösteren türlerdir. Bu nadir nebatlar bir dağa, bir adaya, bir ülkeye veya bir kıtanın herhangi bir yerindeki bir flora bölgesine has olabilirler. Bereketli Anadolu toprakları, %30’u aşan yöreye özgü endemizm oranı ve zengin bitki çeşitliliğiyle adeta bir kıta hüviyeti taşıyor.

Türkiye doğal bitki türleri bakımından çok zengin bir ülkedir. Floristik zenginliği ile ünlü olan ülkemizde son çalışmalara göre 10 bin’den fazla bitki türü vardır ve bunlardan yaklaşık 3 bin 500 kadarı endemiktir. Diğer deyişle yeryüzünde başka hiç bir yerde doğal olarak yetişmeyen bitki türleridir. İstanbul'un endemik bitki türlerini adedi 56'dır ve bu endemik türlerden 23 tanesi ise yeryüzünde sadece İstanbul'da yetişen dar yayılışlı türlerdir. 


Türkiye’nin incisi, dünya üzerinde iki kıtada toprağı bulunan tek şehir, Asya ile Avrupa arasında coğrafi bir köprü niteliğindeki İstanbul, Türkiye’ye özgü 62 bitki taksonunun kendine has türleri bünyesinde barındıran nadide bir şehirdir.

Yapılan akademik, botanik ilmi çalışmalarında, Prof. Dr. Ünal Akkemik ve diğer araştırmacıların iki kıtanın birleştiği İstanbul’da henüz 56 tane bilinen endemik bitki çeşidi olduğu tespit edilmiştir. İstanbul’da yaklaşık 2200 adet bitki türünün varlığı saptanmıştır. Bu bitkileri tanımak, yayılış alanlarını korumak ve genişletmek biyolojik çeşitliliğin devamı için büyük bir önem taşımaktadır. 

İstanbul’a has daha nice bitkileri var: Kavuzlu soğan, unluca, narin acıçiğdem, boğaz zarifesi, has zerana, melez kardelen, ballıbaba, İstanbul madımağı, hashindiba, roriço, ağcakavağı doğal bitki zenginliğinden bazılarıdır. 

İstanbul, iklim çeşitliliğinin bereketini toprak ve akarsu rejimiyle birlikte tarımsal ve hayvansal ürün çeşitliliğine aksettiren Marmara bölgesinde yer alıyor. Bir bölgenin bitki çeşitliliği açısından değerlendirilmesinde barındırdığı endemik, yayılışı sınırlı bitkiler önemli bir kıstas. Sulak alanlar, kıyı kumulları, fundalık ve ormanlık alanlarda doğal olarak yetişen Türkiye’ye özgü 56 taksonun 17 tanesi sadece İstanbul’da yaşıyor. İstanbul günümüzde canlı ve üretken bitki örtüsüyle dikkat çekiyor.

İstanbul özelinde, il sınırları dahilinde, doğal yaşam alanlarında 2360 bitki türü ve 2512 bitki çeşidi bulunuyor. Türkiye’nin bitki örtüsü zenginliğini Avrupa gibi bir kıta ile, İstanbul şehrinin zenginliğini de ülkelerle kıyaslamak mümkün. Yüzölçümü 5110 km2 olan İstanbul, zengin bitki çeşitliliği ile Polonya, İngiltere, Hollanda gibi ülkeleri geride bırakıyor.

İstanbul’daki fotoğrafları ile birlikte tespit edilebilmiş olan endemik bitkilerin 14 tanesinin Latince isimlerinin alfabetik olarak sıralama ve Türkçedeki isimleri;


1. Asperula littoralis – Kum belumotu
2. Centaurea hermanii – Peygamber çiçeği
3. Centaurea kilaea – Kilyosdüğmesi
4. Cephalaria tuteliana – Sultan pelemiri
5. Cirsium byzantinum – Hoşkangal
6. Colchicum micranthum – Narin acıçiğdem
7. Crocus pestalozzae – Ümraniye çiğdemi
8. Euphorbia amgydaloides – Zerena, Sütleğen
9. Galanthus byzantinus – İstanbul kardeleni
10. Isatis arenaria – Kelebekotu
11. Lathyrus undulatus – İstanbul nazendesi
12. Linum tauricum subsp. bosphori – Boğaziçi keteni
13. Symphytum pseudobulbosum – Karakafes otu
14. Verbascum degenii – Riva sığırkuyruğu

İstanbul ve dolayısıyla lokal olarak Esenler, 1970’li yıllarda başlayan Anadolu’dan gelen göç dalgası ile hızlı ve çarpık kentleşme, kırsal yeşil alanların süratle azalmasına ve betonlaşmasına neden olmuştur. Esenler ilçesini oluşturan, tarihi isimleriyle Litros ve Avas köylerinin arazileri geçmişte çoğunlukla tarım ve hayvancılık amacıyla kullanılıyordu. Bu sivil alanların haricinde arazilerin bir kısmını da geçmişte olduğu gibi günümüzde de halen askeri alanlardan oluşmaktadır. Esenler’de günümüzde tarım arazisi neredeyse yok denecek durumdadır. İlçede doğal bitki örtüsünün mevcut olduğu yegane alanlar olarak sadece askeri alanların peyzaj düzenlemesi yapılmamış bölgeleridir. Komşu ilçe Güngören ile sınır olan Esenler, Çifte Havuzlar Mahallesi, tarihi Davutpaşa Kışlası, Yıldız Teknik Üniversitesi kampüsü ve çevresi ve yine bir bölümü Esenler’den ayrılarak kurulan Başakşehir ilçesine komşu Esenler, Oruç Reis Mahallesi içerisinde bulunan Metris’i de kapsayan cezaevi ve askeri alanlarda yakın zamana kadar sivil yerleşim ve yapılaşma olmadığı için bitki örtüsü olarak korunmuş açık arazilere sahiptir.

Endemik türlerin botanik adını İstanbul’dan alan 14 tane bitkinin on tanesi yalnızca İstanbul’da yetişebiliyor. Kilyos’taki peygamber çiçeği, Kilyos moru, İstanbul düğünçiçeği, Hoşkangal, İstanbul çiğdemi, İstanbul kardeleni, İstanbul Nazendesi. İstanbul’un endemik hazineleridir.

İstanbul’un çiçekleri; açık alanlardaki kayalık yamaçlarda, orman kenarlarında ve ormanlık alanların içinde yaşıyor. Kayalık, taşlık ve üzerinde ağaç olmayan yer yer de makiliklerle kaplı olan alanlar aslında İstanbul’un doğal bitki çeşitliliğini temsil eden en önemli alanları konumundadır. Bizler bu alanları korumak ve yeşertmekle yükümlü olduğumuz kültürel miras niteliği taşıyor. İstanbul Nazendesi gibi kaybolmaya yüz tutan endemik türler bitki hazinelerimizdir.

Nüfus yoğunluğu ve yapılaşma sebebiyle tehlike altında olan bitkileri de var İstanbul’un simgesi niteliğini taşıyan, bir zamanlar Esenler, Litros ve Avas köylerinin de kırlarını süsleyen maalesef artık sadece Bahçeköy-Kilyos arasında yol kenarlarında görülebilen, nesli tükenme tehlikesi altında (baklagil) fasulyegillerden ailesinden olan nazlı bir çiçek olan “İstanbul nazendesi” görülmeye değer güzelliktedir.

Esenler İstanbul Nazendesi Çiçeği (Lathyrus undulatus), VU Aile (Family) : Baklagiller cinsi, (Fabaceae, Genus) : Mürdümük (Lathyrus L.), Sınıflandırma (Taxon) : Dalgalı bezelye (Lathyrus undulatus) BOISS. 

Bitkinin bilimsel sınıflandırması: Krallık (Kingdom): Plantalar (Plantae) Sınıf (Clade): Trakeofitler (Tracheophytes) Sınıf (Clade): Kapalı tohumlular (Angiosperms) Sınıf (Clade): Eudikotlar (Eudicots) Sınıf (Clade): Rosidler (Rosids) Emir (Order): Faballer (Fabales) Aile (Family): Baklagiller (Fabaceae) Alt aile (Subfamily): Faboideae (Lathyrus) Cins (Species): Lathyrus (Lathyrus) Türler (Species): L. Undulatus (L. undulatus) Binom adı (Binomial name): Lathyrus undulatus

Türkçe adları, dilimizde İstanbul nazendesi, ladir, Itırşahi, parfüm kokulu tatlı bezelye, adları ile bilinmektedir. 

Etimoloji, cins adı Antik Yunanca çok tutkulu anlamına gelir. İlk defa Theophrastus tarafından kullanılmıştır ve cinse bağlı bazı türlerin afrodizyak oldukların yönündeki inanışa işaret eder. Cinsin Türkçe adı mürdümük Farsça kökenlidir ve olasılıkla mercimek için kullanılmıştır. Bu kelime ayrıca Farsça’da “gözbebeği” anlamına gelir, mercimek tohumları ile gözbebeği arasında yüzeysel bir benzerlik mevcuttur. Tür adı Latince dalgalı anlamına gelir. Türün yapraklarının kenarına işaret eder.

Habitat, hayat alanı olarak, ortalama bir bitki iyi havalandırılmış rüzgarlı ve güneşli, serin bir iklim ile nemli toprak ve humus bakımından zengin toprak tercih etmektedir. Türkiye'nin kuzeybatısında, İstanbul'un Asya yakasındaki fundalıklarda zengin popülasyonları bulunur. Avrupa çapında nadir bir bitki olan İstanbul nazendesinin koruma altına alınması önemlidir. Türkiye Kırmızı Kitabında VU : zarar görebilir olarak sınıflanmıştır. Çok yıllık, yaprak döken Nisan- Haziran aylarında çiçeklenen otsu endemik bir bitkidir.

Bitkinin tanımı; 50 ila 100 cm büyüyebilir. Gövde kanatlı, yivli, yükselici ya da sülükler vasıtasıyla sarılıcıdır. Kulakçık ok başlıdır. Sap kanatlıdır. Yaprakların ucunda dallanmış sülükler olur. Yapraklar 1 çift yaprakçık barındırır, bunlar mızraksı sipsivri, 5 ila 12 cm uzunluğunda, 6 ila 20 m genişliğinde ve 1 ila 5 arası damarlıdır. Yaprak kenarları hafifçe dalgalıdır. Çiçek sapı hafifçe açısal ve uzundur. Çiçeklenme 3 ila 7 arası çiçekten oluşan salkım halindedir. Sap, çanaktan uzundur. Çiçekler 1 ila 2 cm uzunluğunda ve pembe renklidir. Çanak çan biçimindedir. Meyve dikdörtgensi şeritsi, yanal sıkıştırılmış, 6 ila 7 cm uzunluğunda ve 1 cm genişliğindedir. Tohum koyu renklidir.

Gözlem bilgileri, bitki doğal olarak sadece Türkiye’de yayılış gösterir. Orman açıklıkları, çalılıklar ve yol kenarında görülür. İl genelinde yaygın olarak gözlemlenmiştir. Nisan ve haziran ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 600 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir

Nazende yıllık bir bitki olup çiftler halinde ayrılan ince yeşil kökçükleri uygun dikey desteklerle 2,5 metreye kadar tırmanabilir. Temmuz ayları arasında açan güzel kokulu çiçeklerinin rengi beyazla mavimsi-mor arasında değişiklik gösterir. Meyve tohumları içeren yeşil baklaları Ağustos ve Ekim ayları arasında olgunlaşır.

Toksik etkisi, tohumları A vitamini açısından zengin olan, ancak insanlarda bunları toksik yapan bir bitki toksini içerdiği için yenilebilir değildir. Özellikle de dejeneratif eklem iltihaplarına ve kısırlığa yol açabilir. Bitkinin bazı türlerinin tüketiminden sonra Latirizm nörotoksik sendromuna neden olduğu görülmüştür.

Ekim zamanı dış mekanda şubat, mart, nisan, mayıs ayları uygun şartlar sağlandığında kapalı iç mekanda ise kış aylarında ekilebilir. Bitkinin çimlendirme ortamı Sıcaklığı ortalama olarak 18-22 derecedir. Tohum ocakları arası 5-10 cm arası olmalıdır. Her tohum ocağına 2-3 tohum atılmalıdır. Tohumlar toprağın 0,5-1 cm kadar altına ekilmelidir. Çimlenme süresi ortalama olarak 14-21 gündür. Çimlendirme toprağı çok sulu olmamalı hafif nemli olmalıdır. Işık gören bir yerde çimlendirme yapılmalıdır.

Kullanım alanları olarak ise; Çiçeklerinden elde edilen nevi şahsına münhasır, harika kokulu uçucu yağ kolonya, esans, parfüm, ve sabun imalatında kullanılabilir. Günümüzde parfüm imalatında kullanılmaktadır.

Esenler ilçemize özgü, kaybolma tehdidi altında olan, nadir, güzel kokusuyla, harika çiçekleri ve renkleriyle kendisine hayran bırakan Nazende bitkisini parklarımıza, bahçelerimize hatta balkon ve pencere önlerindeki saksılarımıza yeniden kazandırmalıyız. Bu konuda Esenler Belediyemizin İstanbul Nazendesine gerekli ilgiyi gösterip sahip çıkacağına itimadımız tamdır.

Kaynaklar ve Bağlantılar:
Beytullah YILDIRIM Esenler Araştırmaları
Prof. Dr. Ünal Akkemik İstanbul’un Doğal Bitkileri
Yesil.İstanbul
Akra.medya
Kocaeli Bitkileri
Missouribotanicalgarden.org
Ağaçlar.net

Gayret bizden başarı Allah C.C.’dan Nazende kokulu günler dilerim.

Kalın sağlıcakla. Selam ve dua ile.

📍 Esenler'in Endemik Çiçeği İstanbul Nazendesi
©️  Beytullah YILDIRIM / Esenler Araştırmaları©  
🌐 https://esenlerarastirmalari.blogspot.com
esenlerastirmalari@gmail.com
#beytullahyildirim #esenleraraştırmaları #istanbulnazendesi 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder