31 Ağustos 2024 Cumartesi

Esenler Atışalanı Köyü Tarihi At Değirmeni Esenler Vizyon Haber Sitesi

 Esenler Atışalanı Köyü Tarihi At Değirmeni Esenler Vizyon Haber Sitesi 

Yeni Tarih ve Araştırma Yazımız ✍🏼
İstanbul Esenler Atışalanı Köyü Tarihi At Değirmeni ve geçmişten günümüze hububat değirmenleri hakkındaki makalemiz bugün;
👉 Esenler Vizyon Haber web sitesinde:
https://esenlervizyonhaber.com/yazarlar/y/m/98
©️ Beytullah YILDIRIM / Esenler Araştırmaları©
📍 İstanbul, 29.08.2024.
#EsenlerAraştırmaları #BeytullahYıldırım #Esenler #Makale #Atışalanı #Tarih #Avas


30 Ağustos 2024 Cuma

Esenler Atışalanı Köyü Tarihi At Değirmeni

Esenler Atışalanı Köyü Tarihi At Değirmeni

İstanbul Esenler Tarihi / Esenler Araştırmaları 
Bir zamanlar İstanbul’da genellikle hayvan gücüyle işletilen değirmenler çoğunluktaydı. Günümüz Esenlerini oluşturan Atışalanı köyü eski adıyla Avas Köyün’de hayvan gücüyle çalışan at değirmenleri de vardı. Osmanlı Devleti döneminde, XIX. Yüzyılın ortalarına kadar üç çeşit değirmen vardı: Birincisi, çok rüzgâr alan bölgelerde kurulan ve rüzgâr gücüyle çalışan yel değirmenleri; ikincisi, daha çok akarsuların bol olduğu yerlerde kurulan ve su gücüyle çalışan su değirmenleri ve üçüncüsü ise, hayvan gücüyle çalışan değirmenlerdi. 

Tarihten günümüze sofraların vazgeçilmez ana unsuru, nimet nan-ı aziz olan, ekmek başta olmak üzere unlu mamullerin temel gıda maddesi olması nedeniyle buğday ve unu önemini hiç yitirmemiştir. Ülkemiz Türkiye topraklarında keşfedilen Göbekli Tepe'den anlıyoruz ki buğday tarımı dünya’da ilk olarak ata tohumu siyez buğdayı tarımı ile Anadolu topraklarında başlamıştır. Doğal buğdayın anavatanı ülkemiz topraklarıdır. Daha sonraki dönemlerde ekmeklik buğday (Triticum aestivum) ve makarnalık buğday (Triticum durum) ortaya çıkmıştır. 

Ekmeğin ana maddesi olan un elde edilebilmesi için de başta buğday olmak üzere arpa ve mısır gibi tahıllar un değirmenlerinde taneleri öğütülerek günümüzde olduğu gibi ürünler elde ediliyordu. İstanbul’da 1840’lı yıllara kadar çoğunlukla rüzgar, su ve at ile çalışan değirmenler kullanılmışken, bu yüzyılın sonunda bu değirmenler yerlerini buharla ve elektrikle çalışan yeni tesislere bırakmıştır.

Geçmişten günümüze un başta olmak üzere tahıl mamulleri elde edebilmek için çeşitli işleme yöntemleri geliştirmiş zamanın ve imkanların el verdiği müddetçe bu teknikler ile tahılları işlemeye devam etmiştir. 

Bu öğütme tekniklerinin başlıcaları olarak:
El değirmenleri; Tarihte antik dönemlerden yakın zamana kadar uzun bir süre insanların el ile granit ve benzeri sert taşların arasında döktükleri tahılları kol kuvvetiyle birbirine sürterek veya ortası delik küçük değirmen taşlarını karşılıklı iki kişi kol gücüyle çevirerek öğütüyorlardı. Ticari olmayan ve hususi kullanıma hitap eden bu el değirmenlerinden Esenlerde böyle bir bilgi ve buluntuya biz ulaşamadık.

Yel değirmenleri; Rüzgar gücünün çarklar ile  harekete dönüştürülmesiyle çalışan değirmenler de kullanıldı. Tarihte daha önce Esenlerde Osmanlı döneminde 1860’tan önce tarihçi Manuel Gedeon, bu bölgede yaklaşık olarak on beş yel değirmeni bulunduğunu ve işletilmiş olduğunu kaydediyor. Daha önce “Rüzgarlı Tepe Esenlerin Yel Değirmenleri” isimli bir makalemizde bu konu kapsamlı olarak ele almıştık. 

Su değirmenleri; Akarsuların ve derelerin suyunun akış kuvveti ile çarklarını çevirmesiyle elde edilen ve tahılları öğüten değirmenlerdi. Esenler sınırları içerisinde vaktiyle iki akarsu bulunuyordu. Çinçin Deresi (Vidos deresi) ve Ayvalı Dere. Esenlerde bu akarsular üzerinde veya başka bir su kaynağı üzerinde işletilmiş bir su yapısı olarak herhangi bir su değirmenine biz yaptığımız araştırmalarda henüz rastlayamadık. Tabii olarak bu olmadığını ispatlamaz. Konu araştırmaya halen açıktır. 

Yazımıza konu olan at, katır ve eşek gibi hayvan kuvveti gücüyle çalışan, metal çarkları vasıtasıyla değirmen taşlarını çevirerek tahıl öğüten değirmenler Esenler’de de kullanıldığını sözlü tarih çalışmalarımız esnasında öğrenmiş bulunuyoruz.
 
Günümüzde malum olduğu üzere endüstrileşme ile birlikte buharlı ve elektrikli değirmenler klasik dönem yukarıda örneklerini verdiğimiz değirmenleri kullanımdan kaldırmış durumdadır. Öğütme yöntemleri istisnalar hariç zamana yenilmiş ve devre dışı kalmıştır. 

Yakın tarihte değirmen ve un denilince şehrimiz İstanbul genelinde ise, meşhur Unkapanı Değirmeni 19.yy. sonlarında inşa edilmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Unkapanı semti ismini "un" ve Osmanlılar döneminde kullanılan bir çeşit tartı aleti olan, toptan satış yapılan yer anlamına da gelen "kapan" kelimelerinden almıştır. Semte "Unkapanı" denilmesinin sebebi ise, İstanbul'a tahıl getiren gemilerin yüklerini Unkapanı'na boşaltılmasıdır. Roma, Bizans döneminden beri Unkapanı bölgesi buğday ticaretinin yapıldığı yer olarak gelişmiş, İstanbul'un en önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Bu kadar çok buğday ticaretinin yapıldığı Unkapanı'nda birçok değirmen ve fırın kurulmuştu.

Esenler özelinde ise Atışalanı köyü sakinlerinin naklettiği hatıralara göre Cumhuriyet döneminde yakın döneme Esenler ilçesi, Birlik Mahallesi sınırları içerisinde yer alan günümüzde “Deprem Parkı” bölgesinde, Esenler Bilgi Evi’nin bulunduğu zeminde köy sakinlerinden rahmetli Kuşaksız Emin tarafından at gücüyle çalışan bir un değirmenin uzun seneler hizmet verdiğini bölgede yaşayan büyüklerimiz naklediyorlar. Bu değirmen çalışma prensibi olarak mevcut bir su çarkını çeviren bir at vasıtası ile çalışıyordu. Bir Esenler sakini, göç ederek geldikleri Esenler’de 1967 Senesinde gördüğü bir at değirmeninde hububat öğütmek için kullanılan değirmen taşını etrafında dönüp duran bir at olduğunu naklediyor. 

Vaktiyle tarım ve hayvancılığın yaygın olduğu Esenlerde buğday, arpa ve mısır gibi tahıllar ihtiyaca binaen tarımı yapılarak tarlalarda üretiliyordu. Bu tahıllar bölgede bulunan değirmenlerde çeşitli ürünlere dönüştürülerek gıda maddesi olarak kullanılıyordu. Değirmenlerin ana üretim kalemi olan buğday, arpa ve mısırdan un, buğdaydan kalın ve ince bulgur, mısır yarması, mısır unu, ayrıca hayvancılıkta kullanılmak üzere hayvan yemi olarak kullanılmak üzere arpa yarması ve unu gibi muhtelif tahıl ürünleri üretilmekteydi. 

Günümüz Esenlerinde yaptığımız araştırmaya göre müstakil olarak değirmen işletmesi 2024 senesi itibariyle mevcut elektrik ile çalışan modern un fabrikaları halen faaliyette bulunmuyor.

Kalın sağlıcakla. Selam ve dua ile… 

Kaynaklar ve Bağlantılar:
Beytullah Yıldırım Esenler Araştırmaları

©️  Beytullah YILDIRIM / Esenler Araştırmaları©
Yerel Tarihçi Araştımacı Yazar
esenlerarastirmalari@gmail.com 
İstanbul / Esenler 29.08.2024  




Esenler Dörtyol Meydanı Merkez Camii

Esenler Dörtyol Meydanı Merkez Camii 

Esenler Dörtyol 📸
Yağmurlu bir Esenler öğle vaktinde Dörtyol Meydanı Esenler Merkez Camii civarından
Cümleten hayırlı günler.
©️ Beytullah YILDIRIM / Esenler Araştırmaları©
📍 İstanbul, Esenler Dörtyol. 28.08.2024.
#EsenlerAraştırmaları #BeytullahYıldırım #Esenler #dörtyol 

Esenler Atışalanı tarihi Avas Su Kemeri Önce Vatan Gazetesi

İstanbul Esenler Atışalanı tarihi Avas Su Kemeri Önce Vatan Gazetesi 

Yeni Tarih ve İnceleme Yazımız ✍🏼
Osmanlı dönemi, Mimar Sinan eseri İstanbul Esenler Atışalanı tarihi Avas Su Kemeri hakkındaki makalemiz bugün;
👉 Önce Vatan Gazetesinde okurları ile buluştu.
©️ Beytullah YILDIRIM / Esenler Araştırmaları©
📍 İstanbul, 15.08.2024.
#EsenlerAraştırmaları #BeytullahYıldırım #Esenler #Makale #Atışalanı #Tarih #Avas #Sanat 

Esenler Atışalanı Avas Su Kemeri

Esenler Atışalanı Avas Su Kemeri 

Litros Sanat Gazetesi ✍🏼
Osmanlı Devleti, Mimarbaşı Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan, Esenler Atışalanı Avas Su Kemeri’nin Esenler için önemini, tarihi anlamındaki yerini; Yerel tarihçi, yazar Beytullah Yıldırım Litros Sanat’a anlattı.
👉 Haberi okumak için:
https://www.litrossanat.com/hurmet-eden-hurmet-gorur
©️ Beytullah YILDIRIM / Esenler Araştırmaları©
📍 İstanbul, Esenler 29.05.2024.
#EsenlerAraştırmaları #BeytullahYıldırım #Esenler #Makale #Atışalanı #Tarih #Avas #Sanat

1 Ağustos 2024 Perşembe

Esenler Tarihi Avasköy Kemeri Dünü Bugünü

Esenler Tarihi Avasköy Kemeri Dünü Bugünü
İstanbul Esenler Tarihi İnceleme Haber / Esenler Araştırmaları 

İstanbul, Esenler ilçesindeki tarihi eserlerin başında gelen Osmanlı Devleti dönemi, İstanbul'un Fethinden hemen sonra, 16. Yüzyılda Mimarbaşı Koca Mimar Sinan tarafından inşaa edilen su mimarisi eseri tarihi Avasköy (Kavasköy) Su Kemeri ve çevresi Esenler Belediyesi tarafından başarılı bir çalışma ile ihya ediliyor. 

Avasköy Kemeri geçmişi Bizans'a dayanan ve bir dere yatağına ki kayıtlarda "Çamurlu Dere" olak geçiyor inşaa edilen İstanbul şehir merkezine su götüren Osmanlı su iletim sistemlerinin önemli bir parçası konumundaydı.

Tarihi Avasköy su kemeri, Karakemer, Tekkemer ve Yılanlı Kemer gibi farklı isimleriyle biliniyor. Esenler ilçesi sınırları içerisinde bulunan iki su kemerinden birisi olan Avasköy (Kavasköy) Kemeri, Halkalı su şebekesinin bilinen son kemeridir.

Esenler Belediye Başkanlığının tarihi eser ve çevresinde yeni çalışmalar başlattığı duyunca hayli heyecanlandım. Esenler Araştırmaları çalışmalarım kapsamında yerinde, sahada tarihi su kemerini etraflıca inceleme yapabilmek için Kemer mahallesindeki tarihi eseri 24.07.2024 tarihinde Çarşamba günü yerinde ziyaret edip gözlem ve incelemelerde bulundum.

Öncelikle tarihi eserin öneminin anlaşılması bakımından şunu ifade etmek isterim Avasköy Kemeri; İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 08.03.1995 tarihli ve 6442 nolu kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil ettiği ecdat yadigarı bir tarihi mirasımızdır. Ayrıca dünya çapında bir üne sahip olan Osmanlı Devleti Mimarbaşısı Koca Mimar Sinan Ağa gibi bir mimari deha tarafından yapılmış olması ayrıca dikkate şayandır.

Tarihi Avas Kemeri uzun seneler bakımsız ve atıl durumu nedeniyle hayli kötü ve terkedilmiş bir durumdaydı. Bu önemli tarihi eser ile ilgili ilk olarak 2007 Senesinde Esenler Belediyesi, halktan da gelen yoğun talepler üzerine kamu yararına gündemine alarak rehabilite çalışmalarını başlatmıştır.

Tarihi Avas Kemeri Cumhuriyet döneminde belkide ilk defa onarım, iyileştirme ve yenileme çalışmaları; 2007 Senesi, Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu Başkanlığında Esenler Belediyesi tarafından gündeme alınmıştır.

Bu önemli gelişme ile birlikte ilk olarak tarihi kemerin çevre güvenliği ve daha kolay korunması için acil önlemler ve çeşitli tedbirler alınmaya başlanmıştır.

Tarihi Kemer, 2009 Senesine gelindiğinde Esenler Belediyesinin girişimleri ile yoğun bir çalışma sonucunda hazırlanan kemerdeki bozulmaların ve tahribatın ayrıntılı olarak anlatıldığı bir raporla birlikte başarılı bir restorasyon süreci başlamıştır. Tarihi Kemer, hazırlanan restorasyon projesi kapsamında aslına uygun olarak restore edilerek başarılı bir restorasyon süreci geçirmiş ve yeniden hayat bulmuş artık farkedilir hale gelmiştir.

İlerleyen senelerde ise daha sonra 2013 senesinde tarihi su kemerinin kesme taştan yapılmış taş duvarları yine Esenler Belediyesi tarafından yapılan bir çalışma ile kumlama yöntemiyle temizlenerek, daha temiz ve daha güzel bir görünüme kavuştur. Kemerin taş yapısını ortaya çıkaran dış yüzeyleri de aynı renkte olacak şekilde yenilendi.

Esenler Atışalanı’nda adını alan Kemer Mahallesinde vaktiyle 1970'li senelerde başlayan gecekondulaşma düzensiz ve plansız yapılaşma Kemerin çevresini işgal ederek kaplamıştı. Kemere bitişik olarak yapılmış olan binalar kaçak yapılar tarihi dokuya zarar veriyordu. Hatta o dönem, tarihi kemerin taşları sökülerek gecekondu inşaatlarında yapı malzemesi olarak kullanıldığı mahalle sakinleri tarafından anlatılır.

O badireli ve korumasız günlerden bu güne gelene kadar yerleşim yeri içerisinde kalmış bir tarihi eseri kurtarabilmek için devam eden çalışmalar neticesinde çevre düzenlemesi yapılabilmesi ve etrafını saran düzensiz yapılaşmanın ortadan kaldırılması için gerçekleştirilen istimlak çalışmaları nihayetlenmiş kemerin çevresindeki bütün konutlar yıkılarak temizlenmiş. Ayrıca diğer olumlu bir gelişme olarak tarihi kemerin gözlerinin içinden geçen yol, araç trafiğine kapatılmış olduğu görülüyor. Uzun vadeli koruma anlamında önemli bir gelişme olmuş.

Yapılan çalışmaların kalıcı olabilmesi için öncelikle her platformda çevre duyarlılığını artırmalı, çocuklardan başlamak üzere tarih şuuru ve bilincini aşılamayız. Çevremizdeki tarihi yapıları ve onları inşaa eden Mimar Sinan gibi önemli değerlerimizi tanıtıcı programlar yapmalıyız. Sosyal kültürel ve tarihi değerlerimize ve çevremize karşı daha fazla bilinçlenmeli ve bunlara karalı bir şekilde sahip çıkmalıyız.

Bir Esenler sakini olarak Esenler şehrimizin kültür ve tarihi mirasına sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara aktarabilmemiz açısından yapılan bu kıymetli çalışmaları yapan başta Esenler Belediyesi olmak üzere her alanda bütün emeği geçenleri tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.

Şanlı ecdadımız Fatih Sultan Mehmed Han’ın da ifade ettiği gibi:
Hüner bir şehr bünyâd etmektir;
Reâyâ kalbin âbâd etmektir.
Kalın sağlıcakla. Selam ve dua ile…

Kaynaklar ve Bağlantılar:

Beytullah Yıldırım Esenler Araştırmaları
Esenler Belediyesi

©️ Beytullah YILDIRIM / Esenler Araştırmaları©
Yerel Tarihçi Araştımacı Yazar
esenlerarastirmalari@gmail.com
İstanbul / Esenler 29.07.2024